Ben, Anneannem ve Deprem

Ülkemizin içinde bulunduğu sorunlara kafayı mı taktım?

Kesinlikle kocaman bir evet.
Yaşadığımız dünyadaki çoğunluğun hiç bir aksiyon almadan sürekli şikayet edip konuşmasından, hiç bir şey üretememesinden kesinlikle çok mu çok sıkıldım.
Toplumun karşı karşıya kaldığı sorunlar, yalnızca eleştirmekle ya da görmezden gelmekle çözülemiyor. İşte tam bu noktada benim sosyal girişimci yönüm devreye giriyor. Benim için sosyal girişimcilik, bir sorunu fark edip ona sürdürülebilir, yenilikçi ve insan odaklı çözümler geliştirme çabasıdır.
Sosyal etki ise bu çabanın somut karşılığıdır. Bir girişimin topluma sağladığı fayda, bireylerin yaşamını nasıl değiştirdiği ve geleceğe nasıl bir katkı sunduğu, benim girişimcilik anlayışımın temelini oluşturuyor.

Neden Sosyal Girişimcilik?

Toplumda sürekli tekrarlanan, çözülemeyen sorunlar ile ilgili farkındalık yaratıp, toplumu bilinçlendirmek ve sürdürülebilir çözümler sunmak, bu yolculuğa çıkmamın ana motivasyonu.
Benim için sosyal girişimcilik, yalnızca kar amacı gütmeden sorun çözmek değil, aynı zamanda yenilikçi bir bakış açısıyla daha iyi bir geleceği şekillendirmektir. Değişimi yalnızca bireysel çabalarla değil, kolektif bilinç ve dayanışma ile mümkün kılabileceğimize inanıyorum.
Sosyal girişimcilik yolculuğumda, eğitimde fırsat eşitliği, kadın hakları, deprem farkındalığı gibi konulara odaklanıyorum. Ancak hedefim, yalnızca bu alanlarda değil, toplumun farklı sorunlarında da çözüm geliştirmek ve daha geniş bir sosyal etki yaratmaktır.

Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir